Wednesday, October 23, 2013

Inside Istanbul: Anish Kapoor, Backyard ve Dem

Event / Place




Her yerde posterlerini gördüğünüz Anish Kapoor sergisine nihayet gidebildim bu bayram. Gitmeden önce
olabildiğince kulaklarımı tıkamaya çalıştım çünkü ön yargılarla sergi gezmeyi hiç sevmiyorum. Yine de ister
istemez sosyal medyadan rastladığım yorumlarda şunu gördüm; insanlar ya çok sevmiş Anish Kapoor devasa
boyuttaki heykellerini ya da hiç sevmemiş.


































Benim yorumlarıma gelecek olursak; ben oldukça beğendim. Heykel sanatına çok yakın sayılmam fakat
son yıllarda Papier Atelier projemizde kağıttan heykeller tasarlamamızla beraber bu sanata ilgim arttı.
Anish Kapoor sergisi de beklediğimden çok daha etkileyiciydi; özellikle boyut-mekan ve mekan ötesi
olgularını inanılmaz iyi kullanmış Kapoor. Hepsi atölyesinde yapılmış bu heykeller, pürüzsüz, mükemmele
yakın yüzeylere sahip. Bazıları ayna yüzeyine sahip, bazıları da ışık yansıtmayan kumaşlarla kaplanmış ve iç
bükey. Heykellerin boyutunu anlamanız için çok yakınına yaklaşmanız gerekiyor; yaklaşana kadar içe
doğru olduğunu anlamanız mümkün değil. Teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak elde edilen heykeller,
bu güne kadar gördüğüm heykellerden çok farklı. Bazıları yüzeyle o kadar bütünleşmiş ki, heykeli 3 boyut
olarak algılamak bile güç. Hepsinin genel bir alt metni var; bunu da sergi sonrasında
izlediğiniz Anish Kapoor videosunda görüyorsunuz. Zaman, mekan düzleminde sizi çevreden soyutlayan
ama aynı zamanda çevrenin yansımalarıyla da, o mekanın bir parçası haline getiren o heykellerin oluşum
süreci ve felsefesi de bu videoda anlatılıyor.

--5 Ocak'a kadar Sakıp Sabancı Müzesi'nde ziyaret edebilirsiniz.























Elimden geldiği kadar her hafta yeni bir mekan demeye çalışıyorum. Bu hafta da uzun zamandır gitmeyi
ertelediğim Etiler-Bebeköy'de yer alan Backyard'a gittim. Ortamı çok güzel. Kocaman bir bahçesi var,
boğazı görüyor ve yeşillikler içinde kahvenizi yudumlarken huzura varıyorsunuz :) Gerçi ben gittiğim sırada
yağmur yağdığı için iç kısımdaydım ama orada bile dışarıda gibi hissettim kendimi. Çünkü iç mimarisi
bahçeyle çok bütünleşmiş... Kahvaltı tabağı oldukça doyurucu ve her şey doğal. Artık malum bu doğal olma
özelliği çok önem kazanmaya başladı ve hal böyle olunca da doğal olan, gidip yerinden alınan her ürüne de
ona göre para verir olduk, bu da giderken aklınızda bulunsun ;)
Özellikle havanın çok soğuk olmadığı bir gece, gürültüden ve yorgunluktan biraz uzaklaşmak istediğinizde
Backyard'a gidip bahçesinde şarap içmenizi öneriyorum.
--Ayrıca bazı geceler de Jazz sessionlar oluyormuş, aklınızda bulunsun.

--Otlukbeli Cad. Bebeköy Sok. No: 4 
























Son olarak da, Dem Karaköy'den bahsetmek istiyorum. Çay severleri hemen kendisine çeken bir yer;
Hint, Fas, Çin, Türk çayları ve daha birçok çeşit çayları bulabilirsiniz. İster fincanla tadabilirsiniz, isterseniz de
demlikte söyleyebilirsiniz. Yanında atıştırmalık veya kahvaltılık seçenekler mevcut.



Fakat şöyle bir gerçek  var ki; Karaköy'de açılan onca yer arasından karnınızı rahatlıkla doyurabileceğiniz
pek bir yer yok. Yeni  açılan Karaköy mekanlarının hemen hemen hepsi, çay-kahve içip, atıştırmalıklar
tadabileceğiniz yerler. O yüzden benim çok sevdiğim Karaköy Lokantası'nda yemek yemenizi,
sonrasında da Dem'e gelip sakin iç mekanında bir çay içmenizi öneririm. Dış kısmı da var ama havalar
soğumaya başlıyor yavaştan...

Mekan ve iç mimari olarak Dem'e çok bayıldığımı söyleyemem ama çay seviyorsanız burası size cennet gibi
gelebilir :)

--Kemankeş Karamustafa Paşa Mh.  Hoca Tahsin Sk No:17

NOT: Diğer Inside Istanbul (yeni köşem) yazılarım için buraya buyurun :)

**
This Inside Istanbul column is for Turkish readers. I talked about Anish Kapoor exhibition, a place where
you have breakfast by Bosphorus; Backyard and a tea heaven Dem.

bloglovin / instagram / flickr  facebook


No comments:

Post a Comment

Thanks for sharing your thoughts with me!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...