Showing posts with label saturday. Show all posts
Showing posts with label saturday. Show all posts

Thursday, June 26, 2014

Saturday, the longest day ☼

have a breakfast; something like this

Karaköy Bando

ready to our workshop in Souq Karaköy

summer street fair

our Papier Atelier workshop participants


it seems to start raining, but not thanks god





and the result!! different styled summer boys 



me when we take a break from workhop; Shoes & Socks: Topshop,  Dress-Bag: Vintage

on sunday, we take a bike tour near seaside, outfit: Topshop&Nike

delicious hamburger in Balthazar Karaköy, after our workshop

a wine night with our friends
What a long and fast weekend we had! Hope you had a nice weekend too. Now I'm in between the
preparations for my magazine match-up's new issue and an excitement for some sea trips!! And also I have
lots of captures taken in Paris and in our wedding, I'll post them step by step.

**
Ne kadar hızlı ve güzel bir hafta sonuydu. Souq Karaköy'de Papier Atelier workshop'ımız vardı, 
katılımcılarımız yine çok iyi iş çıkardı :) Bu sefer "summer boys" yaptılar, tabi herkes farklı şekilde giydirdi
minik adamlarını. Bakalım bir sonraki workshop ne zaman olacak...
Şu sıralar match-up ın yeni sayısına hazırlanıyoruz, röportajlar yazılar yavaş yavaş şekilleniyor. Bir yandan
da yakın zamanda gideceğimiz ufak tatillerimize gün sayıyorum. Denizin, güneşin ve mavinin olduğu 
zamanlar ve huzur...

Ayrıca Paris'de ve düğünde çekmiş olduğumuz fotoğraf filmlerimizi aldık, yakında paylaşırım buradan!

Esen kalın.




Thursday, March 27, 2014

Sunny saturday













































































































I miss blogging regulary so much! I wish I had more time to write and post pics here. Last weekend we
organized a fashion shooting for my magazine; match-up that I was very satisfied about the results.
Before last week, I met some guys from an online video guide of Istanbul to visit around Kuzguncuk and
tell why I like these places directly to the camera! It was a long day that I felt exhausted, but it was fun too.

And these pics were taken after my video guide tour. I was happy because we rarely have a picture of us
together with Türker, rather we are the ones who always take pics, and carry the camera so it's good to see
our "couple pics" :) I went to Aysin's house to take some photos for "be my guest" corner of my blog,
which will be available soon. Her house is so retro that I feel like I'm getting into a time travel :)

**
Blog yazmayı çok özledim. Keşke daha çok vakit yaratmayı başarabilsem... Geçtiğimiz hafta match-up için
moda çekimini hallettik, sorunsuz geçti. Nisan sonunda çıkacak dergimin yeni sayısı için oldukça 
heyecanlıyım, bakalım siz de beğenecek misiniz... Ondan önceki hafta sonu da, Kuzguncuk'ta 
notonlyistanbul için video çekimi yaptık. Aynı gün Ayşin ile buluştum ve başka zamandan fırlamış gibi 
hissettiren evinde çekimler yaptım, yakında "be my guest" bölümünde olacak o da.

+ follow me on Bloglovin 

instagram / flickr  facebook



Wednesday, February 19, 2014

Two Fast Weekends ☼ ★ ☄

Me, while walking down the streets

























Me and my love on a notebook, a gift by a friend


























A portrait of us, by lovely Karya























Visiting Salt Galata Gallery, taking a look at historical archive part


























Dismantling the Archive (the recent exhibiton)
























Matching colors in the gallery


























This exhibiton is about an old family archive, which you see it's pretty nostalgic


























Time for drinking cocktail in Şimdi Cafe



























Sunset by my window
























Then my birthday; 17 february!! Oh la la.


























Yes surprises please <3


























Love letters and a retro typewriter from Türker


























Go out and buy some books
























and eating delicious Japanese food, in Udonya



























Hello there.
I've been busy for 2-3 weeks that I'd never before. I'm planning the next issue of my magazine match-up
with a brain full of ideas. Also we decorate our home as possible as we find colorful furniture and home
plants. I'll show some part of my home when it's done. Besides, we organized a workshop of Papier 
Atelier so people who like paper crafting participated in. I'll show its pics soonish :)

Annnnndddd, this monday it was my actual birthday but we celebrated on sunday instead. I walked around
to enjoy sunny weather, bought new books, ate a birthday cake, learned how to write in a typewriter which
was a gift from my love <3 and read some love letters written by him again. We enden our sunday in a movie
theather to see Nymphomaniac I and II, oh my what a weird movie!! Rather than sex scenes, I was
interested in how Lars Von Trier narrates whole story by matching the scenario with some historical and
philosophical aspects. No more spoiler, rather I suggest you to watch.

**
Merhabalar. Birkaç haftadır hayatımda hiç yoğun olmadığım kadar bir koşuşturma içerisindeyim. Beynim
planlarla dolu. Bir yandan dergim match-up ın yeni sayısı için hazırlanıyorum. Bir yandan evle uğraşıyoruz.
Bir yandan da geçtiğimiz hafta düzenlediğimiz Papier Atelier atölyesi ile meşguldük. Neyse ki sorunsuz
atlattık bir atölyeyi daha :) Yakında fotoğraflarını paylaşacağım.

Ve bir de bu hafta sonu doğum günüm vardı. Bolca güneşin tadını çıkardım, sürprizlerimle ilgilendim, pasta
yedim ve daktiloda yazı yazmasını öğrendim. Oldukça zevkli, tavsiye ederim. Kendime birkaç mektup 
arkadaşı buldum yakında daktilomda yazar gönderirim :) Bir de nihayet Nymphomaniac I and II filmlerini
gördüm. Sahneleri beni o kadar etkilemediyse de, kurgusu ve tarihe yapılan göndermeleri ile senaryosu gayet
güzeldi. Charlotte Gainsbourg'un çok iyi bir oyuncu olduğuna da ikna olduktan sonra !f Film Festivalime
kaldığım yerden devam ediyorum. 

Esen kalın!


instagram / flickr  facebook

Tuesday, December 3, 2013

Inside Istanbul: Kuzguncuk



Geçtiğimiz Mayıs ayında Kuzguncuk'a ilk kez gitmiştim ve bu semti çok sevmiştim. Aylar geçti ve Kasım'ın
son günü yine gidelim dedik. Bu bölgeyi bir de hava soğukken gezdik. Kanlıca ve Arnavutköy'ü ne kadar
çok seviyorsam, burayı da bir o kadar seviyorum. Bakir olan ve rengini kaybetmemiş bütün semtler benim
için çok özel. Kuzguncuk da bunlardan biri...
























Havanın soğuk olmasına aldırmayarak önce Kuzguncuk sokaklarında dolaştık. Sahaflar, manavlar,
kırtasiyesi ve eski yapılarıyla beni yeniden büyüledi. Acıkınca da kendimizi Betty Blue'ya attık.
Betty Blue adından da tahmin edeceğiniz gibi masmavi, sıcacık bir mekan. Ev yemekleri açık mutfağında
pişerken, gözlerinizi duvarlardan ve maviden alamıyorsunuz. Lezzetli yemeklerinden sonra, meyveli
muhallebisinden söyledikten sonra yeniden Kuzguncuk sokaklarını keşfetmeye hazırdım!

-- İcadiye Cad. 21/A
























Önce, geçen sefer tam olarak gezemediğim ve içimde kalan "Evvel Zaman İçinde" isimli ikinci el
dükkanına girdik. Beğendiğim bütün elbiseleri, etekleri ve ceketleri denedim. Yakası kürklü 60'lardan kalan
bir ceket aldım. Eğer ikinci el giysi ve aksesuarları seviyorsanız buraya kesin uğrayın fakat sadece kadınlar
için parçalar var, aklınızda bulunsun.

-- Perihan Abla ve Yenigün Sok. Köşesi, 20/1

Dükkandan çıkar çıkmaz, bir gece önce izlediğim Juliette Binoche'un da oynadığı Chocolat filminin
etkisinden olacak ki, radarlarım açıldı ve beni bir şeyler Lebossi Chocolate'a doğru çekti. Buraya girer
girmez, mis gibi kakao ve kahve çekirdeği kokuları geliyor burnunuza. Çikolataların hepsi içeride yer alan
mutfakta yapılıyor. Ayrıca çok hoş bir şekilde şişelenen kakao çekirdekleri de damağa hitap eden hediye
arayanlar için iyi bir fikir olabilir ;)


























Girişte yer alan minik masada en son yapılan taze çikolatalar yer alıyor: frambuazlı, cappuccinolu, bitter ve
fındıklı... Ben hepsinden birkaç tane paketletip, evde sıcak çikolata eşliğinde yedim. Favorim; muzlu ve
cappuccinolu çikolatalar oldu. Eğer çikolataya karşı özel bir sevginiz varsa ve çikolata yapan butik
dükkanlar arıyorsanız, burayı es geçmeyin!


























Bu sevimli çikolata dükkanında  isterseniz birkaç çikolata seçip, oturarak bir fincan kahve eşliğinde
yiyebilirsiniz, isterseniz de paket yaptırıp eve götürebilirsiniz. Belçika çikolatalarına bayılan biri olarak,
Lebossi'nin çikolatalarına da bayıldığımı söyleyebilirim.

-- İcadiye Cad. 86/A
























Lebossi'den zar zor dışarı atınca kendimizi sıra Kuzguncuk'un binalarını keşfetmeye geldi. 19. Yüzyıl'dan
kalma evlere baktıkça, bu semtin o yıllardaki hallerini hayal etmeden duramadım. Sonra biraz daha yürüyüp,
Kuzguncuk'un en sevdiğim binalarından biri olan: C.P Simotas'ın binası önüne geldik ve birkaç fotoğraf
çektik. 1923 yılında Arditi adında Musevi bir İstanbullu, Simotas adında bir Rum mimardan, ailesi ile 
birlikte ikamet etmek için bir bina yapmasını rica ediyor. Arditi ailesi zaman zaman da apartmanın 
bir bölümünü Kuzguncuk sakinlerine kiraya veriyor. Sonrasında Simotas Binası tüp atölyesi, toka 
imalathanesi gibi farklı amaçlar için kullanılıyor... Derken günümüzde de, içerisinde mimar, reklamcı ve
farklı sektörlerden insanların iş yerleri yer alıyor.
























Son olarak tavsiye edeceğim yer de; Kuzguncuk Balıkçısı. Eğer balık yemeyi seviyorsanız burayı tercih 
edin. Hatta hava iyiyse dışarıda oturmanız ve gelen geçen insanları seyretmeniz de oldukça keyifli olacaktır.

-- İcadiye Cad. Perihan Abla Sok. No:3























Eve sebze-meyve almak isterseniz de, Kastamonu Köy Pazarına uğramayı unutmayın. Bu manavın
çevresindeki kahvelerde insanlar oturuyor. Yazın da, kışın da. Ve birbirlerine selam vererek, mahalledeki
herkesi tanıyarak huzur içinde yaşıyorlar. Belki de Kuzguncuk'u hala güzel kılan bu samimiyet ve herkesin
birbirini tanıyor olması. Umarım bu durum hiç değişmez ve Kuzguncuk hep böyle kalır...


























Bir sonraki keşif turunda görüşmek üzere! Esen kalın.

**
This Inside Istanbul column is for Turkish readers. I wrote about a silent neighborhood; Kuzguncuk
and its places which are so beautiful to draw attention when you're walking around.

+ follow me on Bloglovin 

instagram / flickr  facebook

Thursday, October 31, 2013

Foodie Mood of Saturday ★

A sunny day in Istanbul - Outfit I


























Cheese & sausage bread 


























Looking for a writing desk for my room


























Outfit II


























Türker's outfit


















































Wolf Junior Cafe

























Mac & Cheese


























Kinfolk Dinner













































People's recipes on wall

























Appetizer buffet
























































































































My saturday was full of eating, walking and talking. I like to be exhausted of these excuses :)
Visiting some places for looking at writing desk designs, walking at the back streets of Istanbul, eating
in a newly opened cafe; Wolf Junior, and attending to a Kinfolk Dinner which was full of creative people
and delicious meals!

Outfit I: Dress: Vintage, Shoes: Handmade İpek Kundura , Bag: Pierre Cardin
Outfit II: Trench Coat: Pull&Bear, Overalls: Topshop, Scarf: Handmade in Istanbul
Türker's Outfit: Shirt: Vintage (L Vintage NYC), Pants: Topman, Braces: Olimpiyat Store (Sirkeci-
İstanbul), Shoes: Dr. Martens

**
Cumartesi günüm özetle, yazı masası bakınmak, sokaklarda gezmek, sahaf ziyaret etmek, fotoğraf 
çekmek,Wolf Junior'da yemek yemek ve sonra da Kinfolk Dinner etkinliğinde bir sürü güzel insanla 
tanışmakla geçti. Ayrıca yemekler de çok lezzetliydi!

bloglovin / instagram / flickr  facebook



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...