As I know you were an architect; so how you decided to design clothes?
It didn't happen
immediately! I've always been into creating something, so that's why
I studies
architecture but then I felt like more I should do something more free, and
I
must have my own brand. Therefore, I started to study fashion design and
created this brand step by step.
(Uttu markası oluşum
sürecinden biraz bahsedebilir misin? Mimarlık yaparken nasıl
oldu da, ben böyle
şeyler tasarlamalıyım dedin?
Aslında
birden olmadı. İlk okuldan beri bir şeyler üretmeye ilgim vardı;çocukluğumda
da
hamur oynayıp, hayal edip bir şeyleri birleştirmeyi onlardan yeni bir şeyler
yaratmayı
çok severdim. Zaten bu yüzden de; mimarlık okudum çünkü işin içinde
tasarım olan bir şey
ancak ilgimi çekiyordu. Fakat bir noktadan sonra mimarlık
da tatmin etmemeye başladı;
kendi markamı oluşturmak, daha özgür olmak ve moda
ile iç içe olmak istedim.
2009 sonu gibi LaSalle Akademi'de 1.5 yıllık bir moda
eğitimi aldım ve sonrasında Uttu
yavaş yavaş şekillenmeye başladı.)
Are
you sewing these clothes or just doing design?
I do know how to sew,
but I prefer to design these clothes by myself then
to work in a collaboration
with some ateliers for sewing in Istanbul.
(Uttu'de gördüğümüz
giysileri ne şekilde üretiyorsun, yardım alıyor musun?
Giysilerin
tasarımlarını ben yapıyorum. Dikiş konusunda birlikte çalıştığım bir atölye
var.
Mart ayından beri Nişantaşı'nda bir atölye ile beraber; fason üretim
yaptığımı söyleyebilirim.
Ayrıca prototip yaratma sürecinden de birlikte
geçiyoruz bu atölyede. Onun dışında kumaş
çok geniş bir alan olduğu için,
elimden geldiğince kumaşçıları gezmeye, daha çok öğrenmeye
ve yeni kumaşlar
seçmeye gayret ediyorum.)
When
I look over this collection there are many pocket and collar details.
Is there
anything else you definitely prefer to design on clothes?
I especially like back
of clothes; this kind of details is so beautiful.
Also I like the collar part
of a cloth, because it enriches the details.
Of course, I never give up
designing pockets, not only they look good but also they are so functional.
(Giysilere baktığımızda
cepler, yakalar ve sadelik öne çıkan detaylar,
bunların dışında vazgeçemediğin
ne gibi detaylar var?
Sırtta
da detaylar çok hoşuma gidiyor; sırt bölgesi ve yaka bölümü oynamayı
en çok
sevdiğim alanlar. Özellikle yakalar kıyafeti çok zenginleştiriyor.
Bir de tabi
ceplerden vazgeçemiyorum; bu tercihin güzel gözükmesinin yanında,
fonksiyonel
olmasıyla da çok alakası var.)
I
wonder when you created Uttu collection, which eras affected you?
I can say I like 50's
so much! I also like the way of showing women more feminine and
natural. I
always prefer simple and naive designs.
(Uttu
koleksiyonunu oluştururken hangi dönemler ve ne gibi detaylar seni besledi?
50'leri
çok seviyorum diyebilirim. Kadını şekillendiren feminen öğeleri ve
abartıdan
uzak duran naifliği benim için çok önemli. Aynı şekilde tasarım aşamasında da;
naiflik hissiyatı çok önemli; zaten baktığımda beğendiğim şeylerin bir çoğu
naiftir. Bağırmayan,
sade çizgileri seviyorum ve tasarımlarımda da tercih
ediyorum.)
We
love City Dwellers collection but how about the new one?
I hope I'll come up with new collection this summer!
(Kent
Sakinleri koleksiyonunu çok sevdik, peki yeni koleksiyon ne zaman çıkıyor?
Bu
yaz geliyor yeni koleksiyon, kafamda biraz şekillenmeye başladı bazı detaylar.)
In
Uttu's web-site, I really like the photographs taken in Istanbul streets,
how
did you decide the concept?
First, I wanted to have
natural, spontaneous, and warm pictures; like how everyone live their lives
in
this city. I met the photographer; Duygu Aytac by chance and we decided to pick
some
ordinary places we hang out in daily, to use for the collection pictures.
(Uttu
web sitesindeki koleksiyon fotoğrafları bana çok samimi geldi, kim
gerçekleştirdi
çekimleri? Çekimde kullanılacak mekanlar nasıl kararlaştırıldı?
Fotoğrafları
Duygu Aytaç çekti. Öncelikle fotoğraflarda İstanbul olması gerekiyordu.
Kent
Sakinleri konseptine uyacak şekilde, günlük, hayatın içinden kareler olmalıydı.
Karelerin, yaşamadığın bir hayattan değil, daha günlük hayattan olmasını
istedim.
Ayrıca Duygu'nun fotoğraflarını beğeniyordum zaten, sıradan bir
günden,
İstanbul'un içinden çıkan kareleri yakaladı. Mekanları da birlikte
kararlaştırdık, farkındaysan
hepsi senin benim uğradığımız, zaman geçirdiğimiz
yerler. Fazla abartılı, bağıran ve
yaşamadığın bir hayattan olan moda
fotoğrafları pek bana göre değil.)
What
do you plan or dream for Uttu?
I want to add larger
sizes on the next collections. I desire to create special collections shaped by
my stories; like making up a story about a
national holiday, then designing a special collection
for it. Also I have
a dream of publishing a book includes my designs and fabric info. As the last
one,
I will probably create for men too!
(İlerisi için Uttu ile
ilgili hayallerin neler?
İlk
olarak bedeni ve yaşı biraz daha büyütmek istiyorum. Onun dışında özel
koleksiyonlar
yapmak istiyorum, örneğin; kendi uydurduğum bir bayram için
tasarladığım parçalar mesela...
Bununla birlikte ara koleksiyonlar yapıp,
koleksiyonumu genişletmek istiyorum. Bir de erkekler
için de tasarlamak var
hayallerimin arasında. Son olarak; uzun vadede tasarım bienali için,
içersinde
kumaşların, tasarımların olduğu bir kitap çıkarmak istiyorum.)
Which
designers, brands and fashion blogs do you follow?
Actually, there are
many; but I can say which come to my mind first; Jil Sander,
Stella McCartney,
Erdem Moralıoğlu, Samantha Pleet, Carven, Family Affairs, Dear Creatures
ve Rachel
Antonoff.
(Sevdiğin modacılar
kimler? Ayrıca moda bloglarıyla aran nasıl?
Son
günlerde fazla etki altında kalmamak için olabildiğince az bakmaya çalışsam da;
çok fazla
moda blogu, marka ve tasarımcı takip ediyorum. En sevdiklerimden
aklıma ilk gelenler;
Jil Sander, Stella McCartney, Erdem Moralıoğlu, Samantha
Pleet, Carven, Family Affairs,
Dear Creatures ve Rachel Antonoff.)
Which
places do you get inspiration from in Istanbul?
Nowadays, it's getting
more crowded and busy, so I prefer not to go out so much. But some parts
of it
make me inspired; such as Karakoy, and the islands. If I need to compare
Istanbul with
something else; I must say this would be a woman; who is neurotic
and emotional.
It resembles a woman in every aspect:)
(İstanbul'un sana ilham
veren yerleri nereleri?
Açıkçası
İstanbul'dan çok fazla haz alamıyorum. Çocukluğu Ege'de geçmiş biri olarak;
kalabalık, trafik ve yoğunluk beni yoruyor. Ama tabi bazı yönleriyle ister
istemez besliyor seni
bu şehir. İstanbul'u karakterleştirirsem biraz nevrotik
bir kadın derim kesinlikle O'na.
En sevdiğim yer ise Karaköy; çünkü en fazla
huzur bulduğum yer burası.
Henüz otellerle dolup taşmadan ve daha da
kalabalıklaşmadan bu hallerinin tadını
çıkarmak lazım. Fransız Geçidine ise ilk
gördüğüm andan beri hayranım.
Onun dışında adaları çok sevdiğimi
söyleyebilirim.)
Thanks for Gokce for this interview! If you want to
check her collection; don't waste time here,
and go there: http://uttu.com.tr/tr/
Bu
keyifli sohbet için Gökçe Çıbık'a çok teşekkür ediyorum ve sizi Uttu'nun
tasarımlarını görebileceğiniz web-sitesiyle baş başa bırakıyorum: http://uttu.com.tr/tr/
No comments:
Post a Comment
Thanks for sharing your thoughts with me!